İstanbul’un en önemli içme suyu kaynaklarından biri olan Büyükçekmece Gölü ile Marmara Denizi’nin birleştiği noktada su yüzeyi yosun tabakası ile kaplandı.
Hem su yüzeyinde hem de dipte görülen yosunlara ilişkin İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meriç Albay, açıklamalarda bulundu.
Yaşanan durumun tamamen suyun ısınmasından dolayı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Albay, “Su sıcaklığı arttıkça metabolizma hızlanıyor, ekosistemdeki canlılar daha çok çoğalmaya başlıyor. En çok çoğalan canlıların başında da algler geliyor, halkımız buna yosun der. Bunlar çoğaldıkça suyun üstünü kapatırlar. Biraz yaza doğru gittikçe bunlar azalacaktır. Sonbaharda da su seviyesi düştükçe bunlar tekrar oluşma ihtimali var” dedi.
Bu durumun temiz sularda oluşmasının beklenmediğini söyleyen Albay, “Su değişimi oldukça kısıtlı olduğu için o bölgede aynı şey yıllardır olur. Suyun üstünü kapattığınız zaman oksijen miktarı diplerde düşünce suyun kalitesi de doğal olarak bozulacaktır. Ölçümlerimize göre toksik bir durum yok. Alg çoğalması var. Bunun takip edilmesi lazım, bizim tahminimiz bu sorunun kısa zaman içinde biteceği yönünde” dedi.
Kışın bu durumun yaşanmayacağını dile getiren Prof. Dr. Albay, alınacak önlemlerle ilgili şunları söyledi:
“İlkbaharla beraber metabolizma hızlandı, bakteriyel parçalanma çok hızlandığı için ekolojik metabolizmayı hızlandırmış oluyoruz. Su seviyesi düştükçe de bunlarla karşı karşıya kalabiliriz. Terkos gibi, Büyükçekmece Gölü gibi yerlere beton yığınları yapmamak lazım. İstanbul’un suyu artık Melen’den Trakya’dan geliyor. Hala bina yapmaya devam ediyoruz, bunları yaptıkça maalesef bu sıkıntılarla karşı karşıya kalmaya devam edeceğiz.”